31 Ağustos 2009 Pazartesi

nasıl can çıkartırız yarışmasının rekortmen 1.si: "MİLLİ EĞİTİM"

üniversiteler, "al yavrum, sana beleşe istediğin alanda kültür birikimi veriyoruz" diyen kurumlardır.

isimlerini ne kadar kariyer ile beraber anarsan, o kadar sivri kenarlı kapital vücut hatların oluyor.
yani ne okursam okuyayım, her halükarda o yüksek binaların hırs kokan süslü ofislerinden uzak kalacağım.

ufak bir sahafım olur. orada zırva dedektörümü değerlendiririm. hemingway'e selam falan yollarım.
john fowles'u ayartmaya çalışırım.
kitapların arkasına, düşünebilen bütün adamları atabileceğim kırmızı bir oda yaparım. önce jack kerouac'in ruhunu atarım.
belki bir gün ginsberg'ün ruhunu alırım yanıma, yeni bir howl yazarız.
işte ondan sonra birşeyler değişmeye başlar. bütün kalıp hükümetlerin kendi silahlarımızla yok edeceği minik bir topluluk kurarız. şaraptan ve şiirden anlayan, otostopçu değil de motorcu yazarlar.

herneyse
şimdilik, bütün toprakların yaşanmışlıklarını hatım etmem lazım.
ankarada okumayı planlıyorsan odtü dışında tercih yapılmaz.
"memur yetiştirme kurumları"ndan uzak durmak gerek. ve hatım etmek istediklerini,uluslararası ilişkilerde buluyorsan bu bloga 1 yıl hiç birşey yazmaman lazım.



hoşçakal demekte usta olan, sistem maduru blog sahipleri (zombi, serhat,imagine, hera, kaptan) olarak size veda dansımızı takdim ediyoruz.
çipendeyls

26 Ağustos 2009 Çarşamba

kanun 4: bağımsız olduğun her olay için cezalandırılacaksın.

acil hekimimiz haydar, acil servisin sorumlusudur.
telsizlerden, sağlık malzemelerine kadar bütün eşyalar haydarın üzerine zimmetlidir.
hastahane yöneticileri, yeni bir ambulans alır ve eski ambulansı bilmemne kurumuna teslim etmesi gerekirken, kullanılmamak üzere hastahanenin kenarında bekletir.
vatandaşlarımızın uslu durmasını bekleyen biri varsa şimdiden kendini çarmıha gerdirebilir.
ambulansın camları kırılır, telsiz çalınır.
peki bundan kim sorumludur.
sesinizi duyayım aziz dostlarım.
evet.
"HAYDAAAR"

mahkemeye çıkan haydar'ın mantıklı açıklamalarını kabul eden hakimimiz tamam 3 gün sonra kararımızı açıklayacağız diyerek, olumlu bir tavırla saf hekimimizi yolcu eder.

mahkeme günü gelir çatar, hakim haydar'a "6 ay hapis cezası vericektim, ama mahkemedeki tavırlarınız için kıyağım olsun, 5 ay veriyorum. sicilinize geçmesin." der. haydar 5 yıl içinde aynı suç(suzluk)tan mahkemeye uğrarsa 5 ay hapis yatacaktır.

bu hukuk sistemine bakıyorum.
burdan öncelikle istanbuldaki arkadaşlarıma selamlarımı yolluyorum
sonra yetiştirdiğiniz hakimlere söverek devam ediyorum
adaletin sağlandığını düşünen vatandaşlarımız için de kıçıma 2 nokta ve bir parantezden ibaret minik bir gülümseyen surat çiziyorum.

şimdiden hazır olun aziz dostlarım, öyle bir yetişin ki, günün birinde taksimde sabahlamak zorunda kalırsanız; tecavüze uğramanız bile ağır gelmesin. zira bu kimseye ağır gelmeyecek, suçlu bulunacak sizsiniz.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

harley awards 2


bu akşam minik harleyciğimiz sex'in rengini tanımlamak isteyip "ama ne desem yanlış anlaşılıcak" diyip, üzerine bir de "gökkuşağı diyeyim" diyen loreathan'a gidiyor.
.
biri ona gay olduğunu söylesin.
.
söyleyene de üzerindeki hatunu hediye ediyoruz.

hasene

"Kandil gecesinde gölgeni görürsen, 1 yıl boyunca ölmeyeceğinin garantisini veriyorum."
...ALLAH...
djakbwvpdwa
kandil gecesinde gölgeni görürsen ölmezsin diyen bir anneannen varsa, hayat farklıdır. yeni insanlar için tanıştıracağın 1den fazla şeyin vardır.
merhaba ben hera. bu da göbeğim.
anneanne bilinçaltı çocuklarınkinden daha kaliteli bir zırva dedektörüdür.
evinde daha önce hiç karşılaşmadığım böcek türleriyle tanışma fırsatı yakalıyorum
kimi zaman sorarım, "ulen sen bu evde nasıl yaşıyorsun hasene? vahşi doğada namaz kılmak zordur! "
bana "olur mu yavrum, böcekler çok faydalıdır. şifadır."
büyüyle uğraştığını düşünmem için fazla müslüman olmasından ötürü, pagan olabilitesini de bir kenara atmak zorundasın.
uykusuzluktan harakiriyi mantıklı bulduğum dakikalardan birinde, "kandil gecesinde gölgeni görür isen ölmezsin" dedi.
ne yapayım lan? çıkıp sokak lambasının önünde gölgem var mı yok mu onu mu kontrol edeyim?
yaptım.
ertesi gün de "fazla açılma kızım. girdap çok burda. geçen yıl 3 kişi öldü" dedi.
daha dün gölgemi gördüm hasene. ölemem.

17 Ağustos 2009 Pazartesi

ağdayaısmarladık

kadın vücudu görmenin azı da fazlası da zarar
güzellik salonlarındaki ağdacı kadınlar ÇILDIRMIŞ

işleri bitince yolcu ettikleri kadınlara

GÜLE GÜLE UZAT!

diyorlar.

hera: "ah saolun ağdayaısmarladık!"

harley awards

ilk ödülümüz, "bir gün içerisinde en fazla neleri kaçırabilirsiniz?" sorusunun yanıtını, rekor kırmayı ihmal etmeden, uygulamalı olarak gösteren hera'ya gidiyor.

saçlarını kızıla boyamadığı için, otobüste arkasına oturan doğuştan kızıl saçlı çocukla tanışma fırsatını kaçırdı.

annesiyle karşılıklı çemkirme mevzusunu atlatabilmek için gününü ona ayırdı ve kaptanla buluşamadı.

kaptan ile buluşamaması,
*yeryüzünün gördüğü en esprili sahaf ile en bilge kadının tanışmasına şahit olmaya
*taşınan evin kutlaması için açılacak şaraba
*bilge kadının, erkek kardeşiyle tanışma imkanına
mâl oldu.
(hera gelmedi, hadi süt banyosu da yapalım demediğiniz için sizlere ayrı bir ödül verilecektir pazar günü mensupları. allah belanızı da ayrıca verecektir.)

utanmasalar duvarları altın kaplama yapacakları bir güzellik salonunun,kapitalliği ile dalga geçtiği için kapının önünde duran 2. el ragal raptör'e sahip olma şansını kaçırdı.

otobüsten indiğinde eve kadar dayanamayıp, büfeden tost aldığı için mantının lezzetini tadamadı. kilo verme çabası için onu tebrik ediyor
ve
bu gün ki ödülümüz olan kuş tüğü motifli boğa kafasını alması için herayı sahneye davet ediyoruz!
böyle günlerin sonunda boynuzlar çok amaçlı kullanılabilir hayatım.
güle güle girsin birtanem.


athenaeum